Korkmaz Arslan ile Röportaj: Kendin Olmak ve Sanatın Gerçekliği
Spot: Korkmaz Arslan, sinema ve tiyatroda kendi yolunu çizmenin, sanatın gerçekliğiyle yüzleşmenin ve oyunculuğun sınırlarını keşfetmenin hikâyesini anlatıyor.
Oyunculuğa İlk Adım: Almanya'da Başlayan Serüven
1994'ten beri Almanya'da yaşıyorum, ailemle birlikte. 2011'den itibaren ise oyuncu olarak aktif bir şekilde çalışıyorum. Türkiye'de okuduğum dönemlerde tiyatro ilgimi çekmişti. O dönemde Vural adında bir arkadaşım vardı; kadın kılığına girerek harika performanslar sergilerdi. Bu, farklı karakterlere bürünmenin cazibesini hissettirdi. Tiyatro etkinliklerine katılmak zorunlu olsa da sahnede olmayı sevdim. İlk başlarda 13 yaşındaydım ve sahneye çıkmak benim için büyük bir heyecandı. Tiyatro eğitimi almak her zaman hayalimdi, ancak profesyonel olarak bu işe adım atmam 24 yaşında mümkün oldu.
Sinema mı Tiyatro mu?
Konservatuvarda dört yıllık bir eğitim aldım. Ancak oyunculuğun yalnızca konservatuvarla öğrenilen bir şey olmadığına inanıyorum. Hayatın kendisi büyük bir öğretmen. Tiyatroda yüksek bir performans gerekliliği var; seyirciye ulaşmak için abartılı oynamak zorundasınız. Ancak sinemanın sadeliği ve gerçekliği beni daha çok çekti. Kamera karşısında olmak, tiyatro sahnesine göre daha doğal hissettirdi.
İlk Sinema Deneyimi
Konservatuvar 1. sınıftayken bir arkadaşım, TV filmi için başvuru yapmamı önerdi. Rol için seçilmem dönüm noktasıydı. 2. sınıfta başka bir projede rol aldım ve profesyonel oyuncularla çalışmak benim için önemli bir deneyim oldu. Rus aksanıyla bir Çeçen karakterini canlandırdım; rol için Rusça öğrendim.
Kürt Sinemasına Bakış
Kürt sinemasının özgün bir dili ve bakış açısı var. Acı dolu hikâyeler anlatılsa da bu süreç gelişmeye açık. Sinemamızın daha fazla desteklenmesi gerekiyor. Kürtlerin sinema pazarı neredeyse yok. Fakat Kürt sinemasının evrensel bir noktaya gelmesi gerektiğine inanıyorum.
Yılmaz Güney ve Sanatta Pes Etmemek
Yılmaz Güney, hem Türkiye hem de dünya sineması için büyük bir değer. Onun pes etmeyen karakteri, beni her zaman etkilemiştir. Sanatın zorlukları karşısında yılmadan çalışmanın önemini Güney’den öğrendim.
Oyunculukta Kimlik Arayışı
Oyunculuğun en heyecan verici kısmı, kendi kişiliğimden uzak karakterleri canlandırmak. Fatih Akın’ın "Kesik" filmindeki komutan rolü, görev adamının psikolojisini anlamamı sağladı. Her rolü doğru ve gerçekçi bir şekilde oynamak benim için önemli.
Sonuç: Sanatta Gerçeklik Arayışı
Sanatın gerçekliği ve oyunculuğun sınırlarını keşfetmek benim yolculuğumun bir parçası. Kendin olmaktan vazgeçmeden farklı karakterlere bürünmek, oyunculuğun en keyifli kısmı. Sinema hayatımda önemli bir yer tutuyor, ancak tiyatro da her zaman içimde canlı bir tutku olarak kalacak.
0 Yorum